NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عُبَيْدُ
اللَّهِ بْنُ
مُعَاذٍ
حَدَّثَنَا
أَبِي
حَدَّثَنَا
عَوْفٌ عَنْ
مُحَمَّدِ
بْنِ
سِيرِينَ
عَنْ أَبِي
هُرَيْرَةَ قَالَ
قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لَا
تَحْلِفُوا
بِآبَائِكُمْ
وَلَا
بِأُمَّهَاتِكُمْ
وَلَا بِالْأَنْدَادِ
وَلَا
تَحْلِفُوا
إِلَّا بِاللَّهِ
وَلَا
تَحْلِفُوا
بِاللَّهِ إِلَّا
وَأَنْتُمْ
صَادِقُونَ
Ebû Hureyre (r.a)'den
Rasûlullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
"Babalarınızın,
annelerinizin ve putların adları ile yemin etmeyiniz. Sadece, Allah'ın adı ile
yemin ediniz. (Allah'ın adı ile de) ancak (sözünüzde) doğru olduğunuzda yemin ediniz."
İzah:
Hafız el-Mizzî; bu
hadisin Lü'Iüî'nin rivayetinde mevcut olmayıp Ibn Dase nın rivayetinde
bulunduğunu söyler. Hadis-i şerifin ilk bölümünde; Hz.Nebi (s.a.v.) babaların,
annelerin ve putların adına yemin etmeyi yasaklamaktadır. Şüphesiz, dedeler,
nineler, çocuklar ve torunlar da aynı yasağın altına girerler. Putlar adına yemin
konusu bundan evvelki hadiste izah edilmiştir.
Hadisin ikinci
bölümünde ise daha genel bir ifade ile Allah'tan başkaları adına yemin etmek
men edilmektedir.
Allah'tan başkası adına
yemin etmenin yasak oluşundaki hikmet Nevevî'nin beyanına göre şudur: Bir şey
ile yemin etmek ona değer vermek ta'zim etmektir. Azamet ise gerçekte sadece
Allah içindir. Onun için Allah'ın zâtı ve sıfatlarından başka bir şeyle yemin edilmez.
Şevkânî, bunda bütün fakihlerin hemfikir olduğunu, ancak bu yasağın hüfcmü
konusunda farklı görüşler bulunduğunu söyler. Bu ihtilâfları biraz sonra ele
alacağız.
Nevevî'nin, Müslim
Şerhi'nde bildirdiğine göre İbn Abbas (r.anhüma) şöyle demiştir:
"Allah adına yüz
defa yemin edip günaha girmem, (yemini bozmam), başkaları adına yemin edip
yeminime sadık kalmamdan daha hayırlıdır."[Nevevî, Müslim Şerhi, XI, 105.]
Burada; "Üzerinde
durduğumuz hadis ve benzerlerinde, Allah'tan başkaları adına yemin etmek
yasaklanıyor. Halbuki Kur'ân'da Allah (c.c),bazi yaratıkları ile; Hz.Nebi de
bir hadiste bir şahsın babası ile yemin etmiştir. Bu hadislerle âyetler veya
hadisler arasında bir tezat ortaya çıkmıyor mu?" şeklinde bir soru akla
gelebilir. Bu konuda Fethu'l-Bârî'de şöyle denilir:
"Kur'ân-ı
Kerim'deki; Allah'tan başkaları ile edilen yeminler iki şekilde izah edilir:
1- Âyetlerde bir hazf
sözkonusudur. Yani kelime düşmüştür. Meselâ; "Güneşe yemin ederim..."
âyetinin takdiri "Güneşin rabbine yemin ederim" şeklindedir.
2- Yaratıklar adına
yemin etmek Allah'a has bir şeydir.Allah yaratıklarından birisine değer
vermeyi isterse onun adına yemin eder. Bu, Allah'tan başkaları için caiz
değildir.
Allah'tan başkaları ile
yemin etmenin yasak olduğu hükmüne muhalif olarak varid olan; Rasulûllah'ın bir
bedeviye söylediği: "Eğer sözünde sa-dıksa, babasına yemin olsun ki
kurtuldu"[Ebû Dâvûd, salât] şeklindeki sözlere gelince; buna da birkaç
türlü cevap verilmiştir:
1- Bu sözün sıhhati
tenkide tabidir. İbn Abdilberr, bu sözün sabit olmadığını söyler. O, rivayetin
aslının; "Vallahi kurtuldu" şeklinde olup bazılarının bunu bozduğunu
zanneder.
2- Bu çeşit ifadeler;
Arapların alışık olduğu, yemin kastedilmeyen sözlerdir. Allah'tan başkası ile
yemini yasaklayan hadisler, bu sözü yemin kas-dı ile söyleyenlerle ilgilidir.
3- Bu tip sözler
arapçada iki manada kullanılır:
a) Ta'zim, b) Te'kid.
Yasaklama, bu sözlerde ta'zim kastedildiğindedir.
4- Allah'tan başkası adına
yemin önceleri caizdi, sonra neshedildi. Hz. Nebi bu sözü nesihten önce
söylemiştir.
Süheylî; sarihlerin
çoğunun bu görüşü benimsediklerini söyler. îbnü'l-Arabî de; bu hadisin;
"Rasûlullah (s.a.v.) bu konudaki nehy varid olmadan Önce babası adına yemin
ederdi" şeklinde rivayet edildiğini söyler. Ancak bu sahih olamaz. Çünkü
Hz.Nebi (s.a.v.) Allah'tan başkası ile yemin edileceğini zannetmez. Münzirî
ise; hadislerin arasını birleştirmek mümkün ve hadisin vürud tarihi belli
olmadığı için nesh iddiasının zayıf olduğunu söyler.
5- Hadiste hazf vardır.
Takdir; "Babasının Râbbi adına yemin ederim ki kurtuldu" şeklindedir.
Bunu Beyhakî söylemiştir.
6- Bu söz hayret ifade
etmesi içindir. Bu, Süheylî'nin görüşüdür.
7- Bu şekilde yemin
etmek Hz.Nebi (s.a.v.)'e mahsustu." Yukarıya aldığımız görüşleri, Şevkânî;
Feth'den nakletmektedir.[Şevkânî,
Neylül-Evtâr, VIII, 358.]
AIiyyü'1-Kârî bunlardan
ayrı bir görüş beyan eder. O da şöyledir: "Hz.Peygamber (s.a.v.) bu sözü
Allah'tan başkaları ile yemin etmek yasaklandıktan sonra söyledi. Maksadı,
sözkonusu yasağın harama delâlet etmediğine işaret etmekti."[Mirkât, III,
554.]
Allah'tan başkaları
adına yapılan yeminin hükmü konusunda âlimler değişik görüştedirler. İbn
Dakîki'l-îyd'in ifadesine göre; hüküm, yemin edilen şeyin durumuna göre
değişir:
a) Eğer adına yemin
edilen şey putlar gibi ta'zimi küfrü gerektiren bir şeyse bunlar adına yemin
haramdır. Yeminde bu şeylerin ta'zimini kasdet-mek ise küfürdür. Ta'zim
kastedilmiyorsa haramdır. Bunda âlimler müttefiktirler.
b) Adına yemin edilen
şeyin ta'zimi küfrü gerektirmiyorsa bu yeminin haram mı yoksa mekruh mu
olduğunda ihtilâf vardır.[İbn Dakîki'l-İyd, Umdetu'l-Ahkâm, IV, 144-145.]
Bu tür yeminler
konusunda Mâlikî ve Hanbelîler'in iki görüşü vardır. Bir görüşe göre haram,
diğerine göre mekruhtur. Ama Hanbelîlerde meşhur olan görüş bunların haram
oluşudur.
Şâfiîlerin cumhuruna
göre; tenzîhen mekruhtur.
Hâdivîlere göre; adına
yemin ettiği şeyi azamet yönünden Allah'a bir tutmazsa veya yemin eden kişi
küfrü ya da fıskr mutazammın değilse yemin caizdir.[Neylü'l-Evtâr, VIII,358;
Avnu’l-Ma'bud, III, 312.]
Aliyyü'1-Kârî; Allah'ın
isimleri ve sıfatlarının dışında bir şeyle yemin etmenin mekruh olduğunu, bu
konuda Nebiin, Kabe'nin, meleklerin, emanet, hayat ve ruhun eşit olduğunu
söyler.[Aliyyü'l-Kârî, Mirkat, III, 554.]
Üzerinde durduğumuz
konuda Hanefî âlimlerinden iki görüş vardır. Bazılarına göre, Allah'tan
başkaları adına yemin etmek mehruhtur. Aliyyü'l-Kârîbu görüşü paylaşanlardandır.
Çoğunluğuna göre ise Allah'tan başkası adına yemin etmek mekruh değildir.
Zeylaî; Allah'tan başkasına yapılan yeminin meşru olup bunun asİında yemin
değil, cezanın şarta bağlanması olduğunu söyler. Ancak, fakihler cezanın şarta
bağlanmasına yemin demişlerdir. Çünkü bir işi yapmaya teşvik veya bir işten
men etmek için Allah adına edilen yeminin manası bunda da vardır. Allah'a yemin
etmek İse mukruh değildir.
Hanefîler; Allah'tan
başkasına yemini nehyeden hadisin bir şarta bağlanmayan yeminle ilgili
olduğunu söylerler. Çünkü bir şeye bağlı olmadan edilen yeminde, yemin edileni
ta'zim vardır. Bu da ittifakla mekruhtur.[İbn-i Âbidin, Reddü'l-Muhtâr, (Mısır
1966), III; 705.]
Yemin; Allah'ın
isimleri veya âdet haline gelmişse zatî sıfatlarından biri ile edilir.[41]